..Fiction Masters-Masters of Fiction..
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
..Fiction Masters-Masters of Fiction..

Hikayelerinizi, yazılarınızı yayınlayabileceğiniz, görüş aktarabileceğiniz süper forum...
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Evening Star - Akşam Yıldızı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
elbereth
Registered Artist
Registered Artist
elbereth


Mesaj Sayısı : 3
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 21/08/08

Evening Star - Akşam Yıldızı Empty
MesajKonu: Evening Star - Akşam Yıldızı   Evening Star - Akşam Yıldızı Icon_minitimeSalı Eyl. 02, 2008 9:36 pm

Her gece seni düşleyerek uyuyor, ve yine her sabah senin hayalinle uyanıyorum. Gözyaşlarımı artık son kez “senin için” dökmek istiyorum. Her seferinde öyle olmasını diliyorum; fakat hiç başaramıyorum.



Şimdi tek başıma deniz kenarında yürüyüp sensiz dolunayı seyrederken ve rüzgârın ruhumu alıp götürmesine izin verirken sadece yalnızlığım var. Rüzgârın ve korkunun sebep olduğu üşümeme engel olamıyorum. Sonu yokmuş gibi görünen deryayı seyrederken benliğimi o karanlık sularda kaybettiğimi hissediyorum. Bu sefer mehtap bile o karanlığı delip geçerek bana ulaşamıyor.



Yüzümü kaldırıp ona bakıyor ve gözlerimi alamıyorum. Onun gibi olabilmeyi isterdim: Güzel, ihtişamlı, parlak, büyük ve güçlü. Yalnızken bile tek başına karanlığı aydınlatan…



Ruhum hep huzursuz; çünkü yalnızım, sensiz… Yalnızlığından korkuyorum. Çünkü yalnız olduğumda kırılıyorum ve gittiğinde iyi hissetmiyorum. Sen varken hep güçlüydüm; ama şimdi yeterince güçlüymüşüm gibi hissetmiyorum.



Şimdi yine yalnızım, bu kez sonsuza dek… Bana hep güç verdin ve gittiğinde güçsüzmüşüm gibi hissettim, ve bununla beni zayıflattığını düşündüm. Ama şimdi beni zayıflatmak yerine güç verdiğini görebiliyorum, sensizken bile… Yine seni düşünüyorum ve ağlamamaya çalışıyorum. Fakat artık çok geç…



Gözyaşları güz yağmurları gibi düşüyor. Hüzünlü, sessiz, az, yavaş; ama tehlikeli, can yakıcı, şiddetli… Her bir damlanın zarif bir şekilde karanlık sulara düşmesini seyrediyorum. Az önce hüznüme eşlik eder gibi durgun olan deniz, şimdi gözyaşlarımla beraber hareketlenmeye başlıyor. Sanki o da benimle beraber ağlıyor…



“Neden ağlıyorum? Senin için mi, kendim için mi?” Bunu bile bilmiyorum. Hatıralarım birer birer gözümün önünden geçerken belki de son kez seni düşlüyorum. Hep en sevdiğim oldun. Ama sessizce gittin, rüyalarımda olduğu gibi… Onlar benim için hiçbir zaman kabus olmadılar; çünkü yelken açtığın yolun sonunda ben de vardım. Ve o yollar benim için hiç uzak olmadı. “Peki şimdi?... Gözyaşlarım madem o kadar değerliydi, peki şimdi nerdesin?” Şimdi bütün rüyalarım bir kabus; çünkü sen hiçbirinde yoksun.



İsmini fısıldarken dönmeni düşlüyorum. Sana yeniden kavuşmayı arzuluyorum. Seni kaybetmiş gibi hüzünleniyorum; iyi ama sen hiçbir zaman tamamen benim olmadın ki…



Gözyaşlarımı silme ihtiyacı hissetmeksizin oradan ayrılıp yürümeye başlıyorum. Zamanın ne akışını ne de hızını hissedebiliyorum. Eve vardığımda ise kapıyı sessizce açıp içeri giriyorum. Her şey bıraktığım gibi… Kimse uyanmasın diye sessiz adımlarla banyoya yöneliyorum. Üzerimdekileri çıkarıp duşa giriyorum. Rüzgârın alıp götürdüğü ruhumla, suyu hissetmiyorum bile… Hafif ışığın vurduğu tenimde dikkatimi çeken bir şey görüyorum: Sol kolumun yukarısında, aylar önce canımı yakarak da olsa yazdığım isminin baş harfi… Yarası geçti; ama izi hala duruyor. Aynı senin gibi…



Duru suyun altında düşüncelerim bulanıklaşmaya başlıyor. “Mükemmel olmak zorunda değilsin; sadece her zaman yaptığını yap: Kendin ol. Kendinden başka her şeye bu kadar değer veriyorsun. Peki hiç düşündün mü? ‘Bunu yapacak kadar değerliler mi? Ya da sen- sen kendine bunu yapacak kadar değersiz misin?’ ”



Bunları düşünürken düşüncelerim yine sana kayıyor. Sana yaşamımı verdim ve gittiğinde ben de öldüm. Bana hep ‘Akşam Yıldızım’ derdin, ben de sana ‘Estel’… Senin için gerçekten “Akşam Yıldızı” mıydım bilmiyorum; ama sen benim için gerçekten ‘estel’ din, gerçekten ‘ümit’tin. Akşam Yıldızı “ümit” olmadan yaşayamazdı, ben de öyle… Ve ben “ümidim” olmadan yaşayamadım. Akşam Yıldızı artık söndü; çünkü hiç ümidi kalmadı. “Ümit” olmadan yapayalnızdı ve sonunda onu da kaybetti, “Estel”i… Şimdi sönmüş durumda; fakat var olmaya devam ediyor- ben parlamazken, ışığımı kaybetmişken, “ümidimi” yitirmişken öylece var olmaya devam ediyorum. Ancak yaşamıyorum.



Sessizce derin nefesler alıp veriyorum. Sanki ruhuma yeniden kavuşur, onu yeniden benimser gibi… Artık suyun soğukluğunu hissedebiliyorum. Suyu kapatıp duştan çıkıyorum. Sessizce odama girip yatağıma uzanıyorum. Ruhum huzur bulmaya çalışırken kalkıp pencereyi açıyorum. Çıplak bedenimle üşüdüğümü hissediyorum fakat umursamıyorum. Artık daha güçlü olduğumu biliyorum, yalnızken bile…



O anda nereden geldiğini bilmediğim hafif bir müzik işitiyorum. Şarkının sözleriyse benim için büyüleyici:



“Kendime gittiğini söylemek için çok uğraştım

Ve hâlâ benimle olmana rağmen

Ben baştan beri yalnızım…”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Evening Star - Akşam Yıldızı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
..Fiction Masters-Masters of Fiction.. :: EsEr YaYıNLaMa BöLüMü :: HiKaYe YaYıNLaMa BöLüMü-
Buraya geçin: