Amore Angelo

Bölüm 1 : Kendi



Kafası karmakarışıktı genç kadının.Uzun siyah saçlarının
buklelerini toparlarken, sudaki bulanık yansımasına baktı.İşte daha
otuzlu yaşlar da olmasına rağmen acı hatıraları derin kırışıklıklar
bırakmıştı yüzünde.İşaret parmağı ile yüz çizgilerinin üzerinden
geçerken anılar o gün gibi canlanabiliyordu gözünün önünde.

Gök kadar mavi gözlerini kapadı ve yağmaya başlayan yağmurun
düşüşünü hissetti,kaçmaya çalışan kuşların karışık ezgilerini
dinlerdi.Esen meltemi kollarıyla kucaklarken ,durgun derenin hafif
vuruşları kulaklarına bayramdı sanki.Ve çam kokusu,yeni ıslanmış toprak
kokusu…

Gözlerini aralayarak etrafına baktı ama hissetmeydi bu belki
de…Kendi varlığını hissedebilme arayışı…Elini altındaki çimenlere
götürdü.Ne kadar ıslaktılar…Hem sert hem yumuşak…Kendini bırakmak
istese üzerine kaldıramayacak kadar narin bir o kadar da güçlü….Kapattı
gözlerini…

Anılarını unutmaya çalışarak yeni bir yaşam bulabilecek miydi.Yeni bir yaşamın parçası olabilecek miydi?



Bölüm 2:Sarmaşık Malikane



Yalnızlık bu kadar mı alır bir bedeni,bu kadar mı içine
hapseder….Ah düşünceler… Genç kadın siyah elbisesinin eteklerini
toparlayarak taşlık orman yolunda ilerlemeye devam etti.Varlığının
kanıtı hala yoktu onun için.Çıplak ayakları taşların sivriliğinden
acıyor, yaralanıyor,yer yer de kanıyordu.

Gök mavi gözlerini kaldırdığında bir ev ile karşılaştı.Büyük bir
malikaneye benzeyen taştan evin duvarlarının her tarafında sarmaşıklar
yükseliyor,evi (malikane) saklıyordu.

Genç kadın elbisesini yarı toplamış bir halde tökezleye tökezleye
eve ilerledi.demir kapıya vardığında kolunu demire dolayarak dengesini
kurmaya çalıştı.Gök mavi gözler ise evi ve bahçeyi tarıyordu.Düşünceler
kafasını terk edip sessizliğe sarınırken,son gördüğü yeşil, parlak
yeşildi.

Bölüm 3:Yeniler



Sessizlik….Karanlık…Arada çıkan eski anı kabuslar…Çığlıklar…Ve sevdiği
şarkı kulaklarının içini doldururken,uykusundan yavaşça,gerçek dünyaya
uzanıyor, sıcaklığı, altındaki yumuşak zemini
hissedebiliyordu.Gözlerini açtığında kendini küçük bir odada
buldu.Beyazlarla döşenmiş,soluk pembe duvar kağıtlarıyla kaplı bir
oda…Odadaki tek pencereden sızan güneş ışığı yeni bir görüntü
yaratıyordu odada.Yavaşça kalktı,bu arada üzerinin değiştirilmiş
olduğunu fark etti beyaz çiçekli bir gecelik giydirilmişti.Pencerenin
tül perdesini aralayarak görünen manzaraya baktı.Yemyeşil bir
bahçe,küçük heykelle süslenmiş taş havuz,önünde uzanan ormanlık bir
alan,ve geldiği taşlık yol…

Kapının gıcırdamasıyla hızla arkasına döndü.İçeriye yaşlı toparlak
bir kadın girmişti. İçinde bulunduğu hizmetçi kıyafeti ile bir garip
görünüyordu.Genç kadına hiç bakmadan, yuvarlanırcasına yatağa
ilerledi,zarif ama hızlı hareketlerle çarşafları düzeltmişti bile.Sonra
doğruldu ve bütün ön görüntüsünü genç kadına döndü.Bir elinde tuttuğu
kumaş parçasını uzattı.Ve hiçbir şey söylemeden uzaklaştı.

Eline aldığı elbiseyi incelemeye başladı.Yumuşaktı ve
kaygandı.Mavi renkli uzun elbiseyi kaldırarak üzerine giydi ve boy
aynasına ilerledi.Gerçekten harika görünüyordu.Koyu mavi elbise
bedenine tam oturmuş,genç kızın her bölgesini sarmıştı .Kollarının
uçları,boynu,ve etek uçları beyaz dantellerle süslüydü.Bu görüntü
gözlerinin dolmasına sebep olurken,bu sefer ağlamadı.Göz yaşlarını
akıtmayacaktı artık.

Tahta merdivenleri yavaşça inmeye başladı.Terlikler her basamağa
güvensizce vuruyor,sesi bütün evi dolduruyordu.Büyük bir hole
inmişti.Geniş uzun bir hol…O sırada evin dış kapısı açılmış,binici
kıyafetlerinin içerisinde bir adam görünmüştü.Adam bakışlarını genç
kadına kaldırırken,gök maviler parlak yeşillere gülümsedi.