Hermione mutfakta oturuyordu.Crookshanks le biraz vakit geçirdikten sonra bir Kaymak Birası açtı.Rose ve Hugo okulda Ron da Diagon Yolunda işteyken Hermione evden sekreterine talimatlar yolluyordu.Aslında bu işleri pek isteksiz yapıyordu.Bu aralar Ron la arası pek iyi değildi ve onu her açıdan rahatlatacak mutlu edip ilham kaynağı olacak bir adama ihtiyacı vardı.Aşık olmak istiyordu.
Hermione Granger sıradan bir cadı değildi.Büyüceşura baş cadısı ve politiğkacıydı.Büyücülük Dünyasında politika entrikaların sık yaşandığı Muggle siyaset dünyasına benzeyen bir alandı.Hermione Granger uğraşı alanları nedeniyle zor bir kadındı ve artık kendisini taşıyabilecek birinin eksikliğini hissediyordu.
Malfoy ların varisi,büyük bir malikâne nin tek sahibi,babasının bağış yapma geleneğini sürdürdüğü Sihir Bakanlığında önemli oranda sözü geçen Draco şu aralar çok cazip gözükmekteydi gözüne.
Sağlam fiziği,mağrur duruşu,karşılaştıkları toplantı ve duruşmalarda ona karşı olan kibar yaklaşımı ve Kan Statüsü hakkında yanlış bilinenleri değiştirme çabasında ona yardım etmiş olması Hermione'nin kendisine karşı farklı duygular geliştirmesine yol açmıştı.Hogwarts daki alaycı ve saygısız tutumundan eser yoktu.Çünkü o zaman çocuktular zaten.
Hermione Ron'un ''Peru Anında Karanlık Tozu'' ithaliyle ilgilendiği için birkaç gün evde olmayacağını biliyordu.Bu da isteğini gerçekleştirmek,tutkusunu yatıştırmak ve hakettiğini yaşamak için iyi bir fırsattı.Draco Malfoy la biraz eğlenceli vakit geçirecekti.
Sandalyeden kalktı,mutfağı geçti giriş katındaki merdiveni tırmanmaya koyuldu.-Evdeki yapay şelaleden su şırıltısı geliyordu-En yukarı kata çıktı,yatak odasına yollandı.Gardrobuna yöneldi,kapağını açtı ve elbise askılarının birinden şeker pembesi,ip askılı,kısa bir gecelik çıkardı.Hemen üzerini değiştirip onu giydi.Pembe nin kendisine çok yakıştığını düşünüyordu.Çıkardığı giysilerin ceplerini karıştırarak asasını buldu ve saçına doğrulttu.Saçı tepeden toplanıp şık bir topuz oldu.Belki daha sonra Draco açardı saçını.
Şimdi sıra Draco yu çağırmadaydı.Ama kendisi gidip getirmeye karar verdi böylesi daha iyiydi.Olduğu yerde dödü giriş katına yoğunlaşmıştı.Şak.
Suyun şırıltısı geliyordu yine yuvarlak şeklindeki zemin katta sağ çaprazdaki salona gitti.Şömineye yaklaştı.Şömine üzerinde asılı bulunan bir keseden Uçuç Tozu aldı.Şömineye girdi.Malfoy Malikânesi dedi.
Etraftaki herşey dönmeye başladı sanki,bir dakikadan kısa sürede Malfoyların salonundaki şömineden fırladı.Asasını salladı ufak hamlesiyle üzerindeki küller temizlendi.Bu salonla ilk karşılaşması pek de hoş olmamıştı.Çok şanslıydı Draco köşedeki geniş bir koltukta oturmuş kahve içiyordu.Hemen ona doğru koştu.Onu kolundan tuttuğu gibi ''ev'' dedi.
Acaip sıkışma duygusu ve herşeyin dönmesi hissi sonucu evdeydiler.Tekrar bir şak sesi ve ardından Hermione nin yatak odasındaydılar şimdi.
''Bu yaptıklarını neye borçluyum Hermione,'' dedi Draco.
''Şey beni çok heyecanlandırıyorsun,sadece hoşlandığımı sanıyordum ama sanırım aşık oldum sana.Ve seninle biraz zaman geçirmek istiyorum.''
Hermione sözlerini bitirince kıpkırmızı kesildi.
''İkimizde evli insanlarız,'' dedi Draco.
''Aşk engel tanımaz,'' dedi Hermione.
Hermione Draco'nun cüppesini çıkarmaya başladı.
''Hermione tatlım,erken döndüm.''
O sırada açık yatak odası kapısında Ron görünmüştü.
''Ahh!Ron inan açıklayabili-''
''Yok,yok rahat olun.''
''Biliyorsun ki heyecan bitmişti artık Hermione,kimyamız uyuşmuyordu,'' dedi Ron.Böylesi daha iyi.Tuhaf bir mutluluk ifadesi vardı yüzünde.
Ron cüppesinin cebinden birşey çıkardı.Bir fotoğraf makinasıydı bu.
Şak.İkisinin o halinin resmini çekti.
''Bana yüz elli bin Galleon teklif etti,Ron Muggle Doğumluları Koruma fonum için bulunmaz bir miktar'' diye bağırdı Hermione ağlamaklı bir ifadeyle.
''Sıkma canını sevgilim,ben de Lavender'ın benden bir bebek beklediğini nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum.''
''Görüntülü delilim var mahkeme bizi tek celse de boşar,'' diye devam etti Ron.
Son sözlerimi söyleceğim Hermione.
''Boş ol,boş ol,boş ol.''
Hermione hüzünlü bir ifade takındı.
''Çocuklarım olmadan asla,Ron.''